HAZIRLAYAN:YÜCEL KAYA
1-GENEL BİLGİLER
Osmanlı donanmasına ait gemilerin Karadeniz’de Rus limanlarını bombalamasından sonra fiilen Birinci Dünya Savaşı’na giren Osmanlı Devleti’nin Doğu Cephesi ile deniz ulaşımı, Rus donanmasının Karadeniz’deki üstünlüğü ele geçirmesi üzerine neredeyse kesilmişti. Sarıkamış harekatının başarısızlıkla sonuçlanması üzerine Rus kara birlikleri bir yandan Erzurum kapılarına dayanmış, öte yandan Van ve Bitlis vilayetleri Rus işgaline uğramıştı. 19 Şubat 1915’te başlayan Çanakkale Savaşı, 1915 yılı sonuna gelindiğinde İtilaf Devletleri kuvvetleri açısından başarısızlıkla sonuçlanmış ve buradaki kuvvetler başka cephelere sevk edilmişti. Osmanlı Genelkurmayı tarafından Çanakkale’den çekilen kuvvetlerin bir kısmının, askeri açıdan oldukça zayıf durumda bulunan Doğu Cephesi’ne sevk edilme
kararının alınması, Rus ordusunda yeni bir hareketlenmeye neden olmuştu. Doğu Cephesi’nin takviye edilmesinden önce yeni bir harekata başlayan Rus kara birlikleri Erzurum’u ele geçirmek üzere güçlü bir saldırı başlatmıştı. Öte yandan önemli bir kısmı Batum’da konuşlanan Rus donanması da 5 Şubat 1916’da harekete geçerek Trabzon vilayetinin doğu hududundaki Türk savunma mevzilerini yoğun top atışına tutup etkisizleştirmeye çalışarak Rize’nin doğusundan sahile çıkarma yapmaya çalışıyordu. Zira Trabzon, III. Ordu açısından büyük önem arz ediyor, İstanbul ile Erzurum arasındaki en kısa yolun üzerinde bulunuyordu. Ruslar, donanmalarının üstün askeri gücünün de etkisiyle Türk savunma mevzilerini ağır bombardıman altına aldıktan sonra 1916 yılının 6 Mart’ında Pazar ve Çayeli’yi, 8 Mart’ta Rize’yi işgal etmiş, buradan vilayet merkezi olan Trabzon’a doğru ilerlemeye başlamıştı.
Rus ordusunun batıya, Trabzon’a doğru ilerleyişi sırasında en önemli direniş, Of’un Solaklı ve Baltacı vadilerinde meydana gelmiş, bu direnişte askeri birliklerin yanı sıra Trabzon’dan gelen gönüllü sivil çetelerin de ciddi rolü olmuştu.
Şehir, 15-16 Nisan gecesi Vali Cemal Azmi Bey ile vilayet idaresinin Trabzon’dan ayrılmasından Rus ordusunun girdiği 18 Nisan’a kadarki iki gün boyunca, Rumlar ve Ermenilerce talan edilmişti.5 16 Şubat’ta Erzurum’un Rus işgaline uğraması ile başlayan doğudan batıya doğru göç, Trabzon’un 18 Nisan 1916’daki işgaline kadar büyük rakamlara ulaşmış; başka bir ifadeyle muhacirlik olgusu ortaya çıkmıştı.
Karadağ’da Rus ilerleyişi 91 gün durduruldu. Düşman Karadağ’ı ancak Erzurum’dan sonra Bayburt Cephesi düşünce aşabildiler Akçaabat , köyleriyle beraber 20 Nisan 1916 ‘da işgal edilmişti. Vakfıkebir 21 Temmuz 1916’da, Görele ise 27 Temmuz 1916 da işgal edildi.
Kafkas Cephesi’nin çökmesi (Sarıkamış taarruzunun başarısızlıkla sonuçlanması) ve üstünlüğün Rus ordusuna geçmesiyle denizden ve karadan Rus ordusunun kıskacına giren Doğu Karadeniz bölgesi, 1916-1918 yılları arasında çok dramatik olaylara sahne olmuştu. Bölgenin toplumsal hafızasında travmatik izler bırakan muhacirlik süreci, 1917 başlarında Rusya’da meydana gelen iç isyan, 1917 Ekim’inde Bolşeviklerin siyasal egemenliği kontrol etmesiyle yeni bir evreye girmişti. Birinci Dünya Savaşı yıllarında Rusya tarafından işgal edilen topraklardan çekilme kararı alan Bolşevik yönetim, 18 Aralık 1918 tarihinde Osmanlı Devleti ile Erzincan Protokolü’nü imzalayarak söz konusu kararı uygulamaya koymuştu. Böylelikle Doğu Karadeniz bölgesindeki Rus işgali sona ermiş, Ruslar bölgeden çekilmeye başlamışlar, ancak onlardan boşalan cepheler hızla Ermeni milislerin kontrolüne geçerek halka zulmedilmeye başlanmıştı. Bunun üzerine III. Ordu Komutanı Vehip Paşa, 12 Şubat 1918’de harekâtın başlatılmasına karar vermiş ve Miralay Hamdi Bey komutasındaki 37. Tümen Tirebolu’dan Trabzon’a doğru harekete geçmişti. Nihayet 13 Şubat’ta Görele, 14 Şubat’ta Vakfıkebir, 18 Şubat’ta Akçaabat ve 24 Şubat 1918’de, yaklaşık iki yıllık aradan sonra Trabzon yeniden Osmanlı Devleti’nin egemenliği altına alınmıştı. 24 Şubat günü Albay Kazım (Özalp) Bey komutasındaki Türk öncü birliklerinin üç koldan şehre girmeleri üzerine, Ortahisar’daki Müftülük binası önünde toplanan Türkler, durumu dualar ve şenliklerle kutlamıştı
2-ŞALPAZARI’NDA RUS İŞGALİ
Bu çalışmada aşağıdaki sorulara cevaplar bulmaya çalışacağız. Yazılı kaynaklarda bilinen hemen hemen hiç bilgi yok. Dolayısı ile Şalpazarı özelindeki işgal ile ilgili bilinenler sadece halkın anlatımına dayanmaktadır. İlerki dönemde yapılacak araştırmalar ile Rus işgal dönemiyle ilgili bilgiler artacaktır.
1-Ruslar Şalpazarı’na ne zaman geldi ve gittiler?:Yörede anlatılanlara göre Ruslar buğday biçme zamanı gelmişler. Yörede buğday hasadı temmuz ayında yapılmaktaydı.2 Ağustos 1916’da Tirebolu Kaymakamlığı’ndan Dâhiliye Nezareti’ne gönderilen bir şifrede, bir tabur kadar Rus askerinin Sis Dağı’nı geçtiği bildirilmiştir. Vakfıkebir’in işgali 21 temmuz 1916 olduğuna göre Şalpazarı’ nın işgali de bu günlerde olmuş olmalıdır.
İşgalin bitmesi Görele’de 13 Şubat 1918, Beşikdüzü ve Vakfıkebir’de 14 Şubat 1918, Tonya’da ise 15 Şubat 1918 dir. Bu durumda Şalpazarı’nın kurtuluş tarihi de 14 veya 15 Şubat 1918 olmalıdır.
2-Ruslar Şalpazarı’na nereden geldi?:Halkın anlatımına göre Ruslar batı taraftaki tepelerden gelmişlerdi. Şalpazarı merkez çevresindeki köylerde yaşayanların anlattıklarına göre Sivritaş’tan aşağı karınca sürüsü gibi inmişlerdi. Mustafa YAZICI’nın “Görele-Harşit Cephesi Müdafası” kitabının 123. Sayfasında da Ruslar’ın İzmiş Tepesi’nde üstlendiği yazıyor. İzmiş Tepesi ve Sivritaş arasında 2 km kadar mesafe vardır. Tepeağzı’ndan bir anlatımda ise Ruslar’ın Kasımağzı başından aşağı indikleri söylenmektedir. Anlaşıldığına göre Ruslar tek bir yerden değil Tonya-Şalpazarı arasındaki tepelerden aşağı pek çok yerden aşağı inerek Şalpazarı’na girdiler.
Ayrıca Muhacirliğe çıkanların anlattıkları anılardan pek çoğunda Şıh Kıranı’nda, Alaca Yaylası’nda Ruslar tarafından geri çevrildikleri anlatılır. Burdan da bir kolun güneyden, yayla yolundan aşağı indiğini sonucunu çıkarabiliriz.
3-Nerelerde kadılar?:Ruslar’ın Şalpazarı genelinde pek çok yerde kaldıkları tespit edildi. Şalpazarı merkezde, Sis Dağı’nda, Sütpınar’da, Gökçeköy’de , Tepeağzı’nda ve daha pek çok yerde çadırlar kurdukları tespit edildi.
4-Neler yaptılar?:Genel olarak baktığımızda Ruslar’ın halka nispeten yumuşak davrandıklarını görüyoruz. Çalıştırdıkları insanların ücretlerini ödedikleri anlatılıyor. Kötü davranışlarda bulunanların ise Ermeni asıllı askerler olduğu özellikle vurgulanıyor. Ayrıca halkın elinde bulunan hayvanların alınması, boş evlerin yakılması, tecavüzler olması, bazı köylerdeki insanların başka köylere sürülmesi gibi uygulamalar da mevcut. Ayrıca yörenin nüfus kayıtlarının da Ruslar tarafından yakıldığı tespit edilmiştir.İlaveten Ruslar çekilirken 15-16 yaşlarındaki pek çok genci de yanlarında götürmüşler ve bu gençlerden bir daha haber aınamamıştır.
5-Kimlerle hangi irtibatları kurdular? Şalpazarı 1902 yılında nahiye konumundaydı. 1914yılında ise bucak haline getirilip sonra bu teşkilat kaldırılmıştır. Bu durumda işgal yıllarında nahiye konumunda olduğunu söyleyebiliriz. O dönemde halkın anlatımına göre nahiye müdürlüğü görevini Kalecik Mahallesi’nden Halcıoğlu Ali Çavuş’un yaptığını görüyoruz. Bu kişinin Rusça bildiği ve tercümanlık yaptığı da ailesi tarafından ifade edilmiştir. Ruslar geldiğinde köylerden ileri gelen bazı kişilerin ellerine beyaz bez bağlanmış bayraklarla Ruslar’ı karşıladıkları belirlenmiştir.
Bu dönemde halkın ellerindeki silahları sakladıkları tespit edilmiştir. Rus ordusu çekilmeye başladığı zamanda yakalananlar öldürülmüştür. Aynı zamanda Akçaabat’ın kurtuluşunda da Şalpazarı’ndan idenler yer almışlardır.
KAYNAK KİŞİLER:
1-Hüseyin KAYA
2-Ayşe KAYA
3-Musa SAĞLAM
4-Abdurrahman HALICI
5-Veysel USTA
6-Ali ATALAR
7-Salih ÇÖMEZ
YARALANILAN KAYNAKLAR:
1-Mustafa YAZICI; Görele-Harşit Cephesi Müdafası
2-Sebahattin KARACA;Dünden Bugüne Şalpazarı
3-Mehmet BİLGİN;Rus İşgali’nde Trabzon direnişi
4-Mevlüt KAYA: I. DÜNYA SAVAŞI’NDA EYNESİL YÖRESİNDE RUS İŞGALİNİN ANILARA YANSIMALARI
İNTERNET SİTELERİ:
1- http://www.acarindex.com/dosyalar/makale/acarindex-1484031882.pdf
2- http://ozhanozturk.com/2017/11/19/trabzonda-rus-isgali-donemi/
3- https://www.takagazete.com.tr/kultursanat/trabzonda-milli-mucadele-h160222.html
4- https://trabzon-haber-sun.blogspot.com/2018/02/24-subat-2018-trabzonun-dusman.html
5- https://www.61saat.com/bolgesel/24-subat-1918-trabzon-un-kurtulusu-trabzon-dusman-isgalinden-h516423.html