Mısır, genellikle çok nemli iklim bölgelerinde yetiştirilebilen, tek yıllık özellikle olan bir tarım bitkisidir.. Meksika ve Orta Amerika kökenlidir. Bilimsel adı Zea mays olan bitki, 1492 yılında Amerika’nın keşfinden sonra Avrupalılar tarafından tanınmış ve dünyaya yayılmaya başlamıştır. Türkiye’ye 1600 yıllarında Suriye yoluyla Mısır‘dan İstanbul‘a “Mısır buğdayı” ya da “Mısır darısı” adıyla gelmiştir. Sonraları sadece mısır olarak adlandrılmıştır.
Mısır yerine Şalpazarı’nda kullanılan “darı” kelimesi aslında tamamen farklı bir bitkidir. Darı bilimsel ismi Panicum miliaceum olan bir bitkidir. Darı çok eski tarihlerden beri yetiştirilen bir bitki olmakla beraber muhtemelen mısırın yaygınlık kazanmasından sonra yöremizde tarımı terk edilmiş, ismi de mısır bitkisinde kullanılmaya devam etmiştir.
Mısır tek yıllık bir tahıl türüdür. Suyu sever. Şalpazarı’nda geleneksel olarak havaların ısınmasından sonra hazırlanan tarlalara kara lahana, fasulye, pazı , salatalık ve kabak ile karışık olarak ekilir. 20-25 cm olduğu zaman çapa yapılır. Bazı köylerde 20-25 gün sonra ikinci kez çapalanır. Mısırlar 40-50 cm olduktan sonra aralarında seyrekleştirme yapılır. Daha sonra kendi haline bırakılır. Koçanlar ve bitki sararıp kurumaya başlayınca mısır sapları yaklaşık 40 cm kadar yüksekten kesilir. Koçanlar koparıldıktan sonra saplar kurutulup hayvan yemi olmak üzere yığın yapılır. Koçanların dışındaki kabuklar soyulduktan sonra kurutulup hayvan yemi olarak kullanılır. Mısırlar tekirlerde kurutulup dövülerek taneleri ayrılır. Bu taneler ihtiyaca göre azar azar değirmende öğütülüp kullanılır. Çünkü bir süre bekleyen mısır unu acılaşır.
Şalpazarı MısırTerminolojisi:
Bağ: 15-20 tane mısır sapının koçanları kırıldıktan sonra ,mısır saplarıyla bellerinden bağlanmış hali.
Çadar:Tohumluk mısırların dış kabukları soyulduktan sonra tam koparılmadan örülüp birbirine eklendikten sonra kurumak için asılmış hali.
Çöğür:Mısır sapları kesildikten sonra tarlada kalan kök kısmı.
Çömen: Biçilmiş mısır saplarının dikey olarak birbirine dayanıp yığın halinde kurumaya bırakılmış hali
Çöten: Mısırların kuruması ve taneleri ayrılana kadar içinde beklediği ; çit şeklinde dallardan örülen veya ince çıtalardan yapılan ; üzeri örtülü; yaklaşık 2 m2 genişliğinde yapı.
Çul:Mısır koçanlarındaki siyah renkli taneler.
Darı. daru:Mısır”
Darı çivisi: Mısırın dış kabuklarını soymada kullanılan ,genellikle eski, kırılmış tahta kaık saplarından yapılan , yaklaşık 10-15 cm uzunluğunda , bir ucu sivri araç.
Deste: Biçilmiş msır saplarının yere yatık şekilde oluşturduğu yığın. Eğer kırılmadan çömen yapılmayacaksa desteler yapılır.
Fuala: Mısır koçanının soyulmuş kabukları. Bazı köylerde “talaş” denir.
Garga dili:Gelişmemiş, içi boş mısır koçanı.
Godoş:Mısırın koçanı
Güdüne: Koçandaki taneleri alındıktan sonra kalan kısım.
Kelle:Mısır koçanı
Mızık:Taneleri küçük, seyrek olan mısır çeşidi.
Ot kazma: Mısırın 15-20 cm boya geldikten sonra dibinin çapalanması.
Otluk: Kurumu ve desteler halinde bağlanmış mısır saplarının kış için bir sırığın etrafına yığılmış hali. “Sap otluğu” da denir.
Sık alma: Mısır bitkisi 30-40 cm olunca seyrekleştirme işlemi.
Talaş: Mısır koçanının soyulmuş kabukları. Bazı köylerde “fuala” denir.
Tekir: Yörede başta mısır olmak üzere pek tarım ürünün depolandığı, direkler üzerinde kurulmuş ahşap yapı.
Yağlı gara: Mısırlarda oluşan, dokunduğu yüzeyleri siyaha boyayan bir çeşit mantar.