Şalpazarı Araştırma derneği Başkan Yardımcısı Kağan KARABAYIR ile bütün mahallelerimizdeki mezarlıkları gezerek bir araştırma yaptık. Bu çalışmada asıl amacımız mezar taşlarındaki damgaları belirlemekteki. Çalışmayı sürdürürken taşlarda yazılı olan tarihleri de incelemeye başladık. Çamkiriş’te çortların arasında bulduğumuz bir mezar taşı hem yapısı bakımından, hem de üzeri gayet güzel yazılı ve tarihli olması bakımından ilgimizi çekti.
Mermerden yapılmış olan taşın sadece baş kısmı ayakta. Yazılar ve tarih büyük oranda korunmuş durumda. Taşın tarihi 1225. Bu tarih hicri ve rumi olarak 1810-11 tarihlerine karşılık geliyor. Tarih çevirmede http://www.ttk.gov.tr/genel/tarih-cevirme-kilavuzu/ kullanıldı. Osmanlı Türkçesi bilmediğimiz için yazıları okuyamadık. Mezar taşının bir başka özelliği de başlık kısmı. Bu başlıktan olan mezar taşı Şalpazarı’nda 3 tane kalmış. Kağan KARABAYIR; yaptığı araştırmada bu başlığın Kadiri Tarikatı’na ait olduğunu ortaya çıkardı.
Şalpazarı’nda tarih yazılı 10 eser sıralamasını yayınladıktan sonra mezar taşındaki kişinin torunun torunlarından biri olan Şevki KARADAĞ ile irtibata geçtik ve taşın sahibi olan şahıs hakkında da bilgiler edindik. Şevki Bey daha önceden taşı okutmuş.
Şalpazarı’ndaki en eski cami olan ahşap caminin -bu cami daha sonrada Şalpazarı nahiye olurken şu andaki merkez camisinin olduğu yere taşınmıştır- yanı olması sebebiyle büyük bir mezarlık varmış. Çevre köyler tarafından da uzun süre kullanılan bu mezarlık 1976-77 yıllarında düz arazi olması sebebiyle düzlenip okul yapılmış. Bu sırada mezarlıkta bulunan pek çok taş toprağa gömülmüş. Bu mezar taşı da yuvarlanıp biraz aşağıdaki taflan ağaçlarının arasında kalmış. 1980 lerde yaşlı birisinin tavsiyesi ve girişimiyle mezar taşı şimdiki yerine dikilmiş.
Taşın sahibinin ismi halk arasında İmamoğlu Muhammet; nüfus kaydında Mahmut; taşı okuyanın okumasıyla Mehmet.
Torununun torunu olan Şevki Bey’in verdiği bilgiye göre İmamoğlu Muhammet varlıklı bir kişiymiş. Aynı zamanda yeri halen belli olan cezaevinin de sorumluluğunu yürütmüş. Onun ölümünden sonra da Pamiş ismindeki eşi cezaevinin sorumluluğunu yürütmüş. İmamoğlu Muhammet’in 2 kızı bir oğlu olmuş. Kızının biri ile Ahmet isimli oğlu genç yaşta evlenmeden ölmüş. Fatma isimli kızı da Şevki Bey’in annesinin dedesiyle evlenmiş. Tek çocuklar üzerinden ilerleyen ailede bu gelenek Şevki Beyler’in altı kardeş olmasıyla bozulmuş.
Mezar taşı şöyle okunmuş:
“1-Hüvel baki
2-Çün ecel geldi ana(…)
3-Cürmünü afv eyle ya Rabbül(…)
4-Mağfiret kıl, olmasun hali beter
5-(…) nuru şefaat kıl her zaman
6-Ecel-i kaza ile vefat iden
7-İmam oğlu merhum Mehmed”
Çok önemli olan tarihi belge olan mezar taşları maalesef ilçemizde hiç korunmamış. Pek çok tarihi mezarlık çeşitli gerekçelerle ortadan kaldırılmış. Böyle tek tük kalan mezar taşları da ya tesadüfen kalmış ya da duyarlı insanlar sayesinde korunmuş. Pek çok köyde tarih tarihi taşlar kırılıp yerlerine yeni mermer taşlar yapılmış böylece değerli belgeler yok edilmiş.
Kaynak Kişi:Şevki KARADAĞ